10 Ağustos 2009 Pazartesi

Kazdağları


Edremit’in Güre’sinde bir Sarıkız heykeli vardır. Sağ elinde bir değnek, sol eliyle beline yasladığı testiyi tutarak yürüyen bir köylü kızının tasviridir. Ayaklarına dolaşıp duran kazlar da etrafında...Anlatırlar ki, Kazdağları’nın Ayvacık yöresinden bir çoban, eşi ölünce küçük kızıyla gelip Güre köyüne yerleşir. Orada baba koyun çobanlığına başlar. İlkbahar da yaylaya, sonbahar da kışlamaya inerler. Bu zaman içinde hem baba da hem de gençlik çağına gelen güzel kızda ermişlik belirtileri görülmektedir. Baba yaşlanıp hacca gider. Giderken de kızını bir aileye emanet eder. Döndüğünde kızının adının kötüye çıkarıldığını duyar. Toplum onu ve sarıkızını dışlamaktadır. Bu hal adamın çok ağrına gider ve can paresine kıymak niyetiyle dağa çıkar. Dağ yolunda Sarıkız’a hakaret eden insanlarla karşılaşır ve fikir iyiden iyiye keskinleşir. Sarıkız ise hakikati masumiyetle anlattığı babasını inandıramamaktan bizar, susmaktadır. Bir ara can boğazına gelir ve kendisine hakaret edip laf atanlara cevap olsun diye yalnızca “ Suyunuz soğuk, kızınız kavruk olsun ” diyebilirdi. Nihayet dağ sıralarından bir tepeye çıkarlar. Baba abdest almak için Sarıkız’dan su ister. Kızın iki kez kendisine verdiği suyun tuzlu olması üzerine, bu defa tatlı su ister. Suyu anında vermemesinden dolayı şüphelenen baba, tuzlu suyu niçin verdiğini sorar. Kızı da: “ Acele ettiğin için denizden alıverdim ” der. Bunun üzerine Sarıkız’ın ermişliğine inanan baba mahcup, onu öldürmekten vazgeçer ve dağda terk edip gider. O anda dağın üzerine simsiyah bir bulut çöker. Dağdaki çobanlar bulut kalktıktan sonra geldiklerinde kızı bir tepede
( Sarıkız Tepesi ) babasını da 10 km. uzakta bir başka tepede ( Sarıkız’ın Babası Tepesi ) ölü olarak bulurlar! Halk baba ve kızı öldükleri yerde gömüp türbelerini çevirdikten sonra gerçekler ortaya çıkar ve o günden sonra sıradağlar da Sarıkız’ın anısına “ Kazdağları ” diye anılmaya başlar.
(KAYNAK: Dört Güzeller (Toprak, Hava, Su, Ateş) – İskender Pala – Kapı Yayınları – syf:138)

Hiç yorum yok: